bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- anın görüntüsü14
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- aleyna tilki10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız17
- sözlük kızından gelin olmaz21
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı8
entry'ler (189)
Gelecek vaad etmesi tescillenmiş Kısa Film yönetmeni.
Hoş sohbet biri. Ancak onunla çay içip muhabbet etmek istiyorsanız aylar öncesinden randevulaşmalısınız.
Hoş sohbet biri. Ancak onunla çay içip muhabbet etmek istiyorsanız aylar öncesinden randevulaşmalısınız.
Ağlama olimpiyatları olsaydı kendisine madalya verilebilirdi. Bu alanda koşuyor olabilirdi.
Arada konuşmalarına internetten denk geliyorum. iki gözü iki çeşme ağlaması ister istemez benim tüm ciddiyetimi yok ediyor. Birde cemaatinin sempatizanı Bülent Arınç var. O da ağlayınca yine olaylara olan ciddiyetim kayboluyor.
Gözümde ister istemez ağlak bir cemaat oluşuyor. Sonuç olarak bu ağlak durum bana samimi gelmiyor.
Arada konuşmalarına internetten denk geliyorum. iki gözü iki çeşme ağlaması ister istemez benim tüm ciddiyetimi yok ediyor. Birde cemaatinin sempatizanı Bülent Arınç var. O da ağlayınca yine olaylara olan ciddiyetim kayboluyor.
Gözümde ister istemez ağlak bir cemaat oluşuyor. Sonuç olarak bu ağlak durum bana samimi gelmiyor.
Rock'n Coke'ta ortamı en iyi çoşturan gruptur.
Bu seneki festivale tek gün katılabildim.Pazar günü iETT'nin hizmeti ile 9'da otobüse binmek üzere Kadıköydeydim. Maalesef iETT görevlileri otobüs dolmadan kalkmadı iETT'nin anlaşmalı olduğu festivale böyle davranması hoş değildi. Çünkü festival 12'de başlıyor. Saat 11:00 otobüse binmek isteyen bir katılımcı otobüs dolmadı diye festivalde görmek dinlemek istediği sanatçıyı kaçırabilirdi.
Önceki sene Hezarfen Havaalanı'ndan yapılan festivale giriş daha rahattı. inilen yerden kuyruğa giriliyordu. Giriş kapısı inilen yerden biraz uzaktaydı. Bu sefer uzunca yürüyüp tekrar servise hoş değildi.
Ama gerçek olan şu ki Hezarfen Havaalanından daha geniş bir alandaydı festival. Alan geniş olunca tasarlanan eğlenceler daha fazlaydı, yemek yenilecek alanlar daha genişti. Sahne önleri de bu anlamda daha güzeldi. Kaykay rampaları hazırlanmıştı. Luna park eğlenceleri vardı. Amatör gruplar hazırlanan mini sahnelere çıkıp şarkı söyleyebiliyordu. Mini futbol turnuvası vardı. Coca Cola'nın özel makinaları vardı. Orada kendi fotoğrafınızı çekip Coca Cola'nın sitesinde kaydebiliyordunuz.
Girişte yine bilindik sıkı kontroller yapıldı. Çantalar didik didik arandı. Üst baş kontrol edildi. Bu anlamda "oraya yok efendim hap, uyuşturucu, ot getiriyorlar" gibi asılsız iddialar yine çuvalladı.
Reçeteniz yanınızda değilse oraya ilaç bile sokamıyorsunuz. Parfüm dahi sokamıyormusunuz. Anında alıyorlar. Festivaldeki tek açık fotoğraf makinalarına izin vermişlerdi. Birde sigara yasağı o gün başladı ama öyle bir sıcak vardı ki tente altında sigara içenlere uyarı ara ara yapılsa da ceza verildiğini görmedim. Belki verilmiştir.
Sıcak cidden orada büyük bir sorundu. Hazarfende iliklerime kadar donan ben bile böyle bir sıcak beklemiyordum. Atıyorum 10 TL yemeğe verdiyseniz, 30 TL içeceğe para vermişsinizdir. Organizasyonda görev alanlar bu soruna karşısında kendilerince bazı pratik önlemler almıştı. Mesela konseri dinleyen dinleyici o an su almak için konser alanından çıkamaz. Dinleyiciler serinlesin diye iki su tabancası sürekli dinleyecilere sıkıldı. Yine ne olur ne olmaz diye dinleyicilere ara ara su verildi ki Rock'n Coke'ta cebinizden para çıkmadan bir şey içmek zordur Su bardaklarını alan dinleyiciler de çok hoşuma giden medenice davranış sergilediler. Herkes bardaktan bir yudum su aldı ve arkasına yönlendirdi. Kimse içecek konusunda bencillik yapmadı. Yine bedava şapkalar dağıtıldı dinleyicilerin başına güneş geçmesin diye.
Konsere gelen insanlar için bu sefer gençler diyemeyiz. 2005'te orta yaş grubu azınlıktaydı. Ama bu sefer her yaştan ciddi bir katilim vardı. Bir sürü arabada bebek çocuk ve evebeyn vardı. Belli bir yaş sınırı vardı. Bu yaş sınıırının altından olanların aileleri ile gelmesi gerekiyordu. Aileler üşenmeden gelmişlerdi. Hatta Türbanlı dinleyiciler de vardi. Kimse onlara bir şey demedi. Orada cidden bir özgürlük ortami vardı. Birasını alıp konser alanına giden mini etekli genç kız ile türbanlı kızlarımız gayet medenice konserin tadını cikariyordu. işin üzücü yani bu güzel ortamı para ile yaşamaktı. inşallah bir gün bu ortamları hep beraber yaşayacağız.
Konser veren gruplara gelirsek;
Sattas isimli Türk Reggie grubu ilginçti. Son parçalarından biri Micheal Jackson'un "care about us" parçalarıydı.
2005 senesinde Korn konseri olduğu zamanki festivalde Manga'nın performası iyiydi. Bu sefer Cartel'le sahne alacaktı ben ve benim zamanımın kuşağı Manga için değil Cartel için heyecanlıydık. Manga resmen Cartelin gölgesinde kaldı . Herkes 1995 senesine dönmenin sevinci ile Cartel'le çoştu. adamlar eskiden hiç birşey kaybetmemişler. Bizi eski keyifli zamanlara götürdüğü için Manga'yı takdir etmek gerek.
Ve Hayko.
Gösterisini abartılıydı. Makjayı ve sahne kıyafetlerine verdiği özen takdir edilir. Hatta konser parçalarını da konser için düşündüğü kurguya göre sıralamış. Ancak dinleyicilerle konusmaması, kaset dinler gibi bir parcadan diğerine gecmesi hoş değildi. Üstüne sahneye morali bozuk çıktı. Konser sonunda da dinleyicilere yaptığı teşekkür konuşması birilerine
mesaj verir gibiydi. Konusma sonunda gözleri doldu. Kendisi Ermeni olan bir Türk sanatçısı. Umarım etnik kökeni konusunda onu üzmemişlerdir.
Veeee Linkin Park
ilk kez bir konserde izdiham nedir yaşıyordum.Tüm festival alanı mahşer yeri gibiydi. Çoğunluk LP'yi görmek için gelmişti ve birbirini sahne önüne gecmek için itiyordu.
Konserdeki bayrak jesti çok hoştu. Ne kadar Yahudi organizasyonu denilip bok atılmaya çalışılsa da oraya gelen gruplar Yahudiliği değil Türk halkını ve Türkiye'yi tanıdılar. LP'nin tüm konserlerini izlemedim. Belki bayrak jestini daha önce gittiği ülkelerde yapılmıştır. Ama benim izlediğim konserlerde böyle bir jest yoktu.
Yinede en iyi konser Cartel'indi. Eskilerin de dediği gibi ne varsa eskilerde var
Önceki sene Hezarfen Havaalanı'ndan yapılan festivale giriş daha rahattı. inilen yerden kuyruğa giriliyordu. Giriş kapısı inilen yerden biraz uzaktaydı. Bu sefer uzunca yürüyüp tekrar servise hoş değildi.
Ama gerçek olan şu ki Hezarfen Havaalanından daha geniş bir alandaydı festival. Alan geniş olunca tasarlanan eğlenceler daha fazlaydı, yemek yenilecek alanlar daha genişti. Sahne önleri de bu anlamda daha güzeldi. Kaykay rampaları hazırlanmıştı. Luna park eğlenceleri vardı. Amatör gruplar hazırlanan mini sahnelere çıkıp şarkı söyleyebiliyordu. Mini futbol turnuvası vardı. Coca Cola'nın özel makinaları vardı. Orada kendi fotoğrafınızı çekip Coca Cola'nın sitesinde kaydebiliyordunuz.
Girişte yine bilindik sıkı kontroller yapıldı. Çantalar didik didik arandı. Üst baş kontrol edildi. Bu anlamda "oraya yok efendim hap, uyuşturucu, ot getiriyorlar" gibi asılsız iddialar yine çuvalladı.
Reçeteniz yanınızda değilse oraya ilaç bile sokamıyorsunuz. Parfüm dahi sokamıyormusunuz. Anında alıyorlar. Festivaldeki tek açık fotoğraf makinalarına izin vermişlerdi. Birde sigara yasağı o gün başladı ama öyle bir sıcak vardı ki tente altında sigara içenlere uyarı ara ara yapılsa da ceza verildiğini görmedim. Belki verilmiştir.
Sıcak cidden orada büyük bir sorundu. Hazarfende iliklerime kadar donan ben bile böyle bir sıcak beklemiyordum. Atıyorum 10 TL yemeğe verdiyseniz, 30 TL içeceğe para vermişsinizdir. Organizasyonda görev alanlar bu soruna karşısında kendilerince bazı pratik önlemler almıştı. Mesela konseri dinleyen dinleyici o an su almak için konser alanından çıkamaz. Dinleyiciler serinlesin diye iki su tabancası sürekli dinleyecilere sıkıldı. Yine ne olur ne olmaz diye dinleyicilere ara ara su verildi ki Rock'n Coke'ta cebinizden para çıkmadan bir şey içmek zordur Su bardaklarını alan dinleyiciler de çok hoşuma giden medenice davranış sergilediler. Herkes bardaktan bir yudum su aldı ve arkasına yönlendirdi. Kimse içecek konusunda bencillik yapmadı. Yine bedava şapkalar dağıtıldı dinleyicilerin başına güneş geçmesin diye.
Konsere gelen insanlar için bu sefer gençler diyemeyiz. 2005'te orta yaş grubu azınlıktaydı. Ama bu sefer her yaştan ciddi bir katilim vardı. Bir sürü arabada bebek çocuk ve evebeyn vardı. Belli bir yaş sınırı vardı. Bu yaş sınıırının altından olanların aileleri ile gelmesi gerekiyordu. Aileler üşenmeden gelmişlerdi. Hatta Türbanlı dinleyiciler de vardi. Kimse onlara bir şey demedi. Orada cidden bir özgürlük ortami vardı. Birasını alıp konser alanına giden mini etekli genç kız ile türbanlı kızlarımız gayet medenice konserin tadını cikariyordu. işin üzücü yani bu güzel ortamı para ile yaşamaktı. inşallah bir gün bu ortamları hep beraber yaşayacağız.
Konser veren gruplara gelirsek;
Sattas isimli Türk Reggie grubu ilginçti. Son parçalarından biri Micheal Jackson'un "care about us" parçalarıydı.
2005 senesinde Korn konseri olduğu zamanki festivalde Manga'nın performası iyiydi. Bu sefer Cartel'le sahne alacaktı ben ve benim zamanımın kuşağı Manga için değil Cartel için heyecanlıydık. Manga resmen Cartelin gölgesinde kaldı . Herkes 1995 senesine dönmenin sevinci ile Cartel'le çoştu. adamlar eskiden hiç birşey kaybetmemişler. Bizi eski keyifli zamanlara götürdüğü için Manga'yı takdir etmek gerek.
Ve Hayko.
Gösterisini abartılıydı. Makjayı ve sahne kıyafetlerine verdiği özen takdir edilir. Hatta konser parçalarını da konser için düşündüğü kurguya göre sıralamış. Ancak dinleyicilerle konusmaması, kaset dinler gibi bir parcadan diğerine gecmesi hoş değildi. Üstüne sahneye morali bozuk çıktı. Konser sonunda da dinleyicilere yaptığı teşekkür konuşması birilerine
mesaj verir gibiydi. Konusma sonunda gözleri doldu. Kendisi Ermeni olan bir Türk sanatçısı. Umarım etnik kökeni konusunda onu üzmemişlerdir.
Veeee Linkin Park
ilk kez bir konserde izdiham nedir yaşıyordum.Tüm festival alanı mahşer yeri gibiydi. Çoğunluk LP'yi görmek için gelmişti ve birbirini sahne önüne gecmek için itiyordu.
Konserdeki bayrak jesti çok hoştu. Ne kadar Yahudi organizasyonu denilip bok atılmaya çalışılsa da oraya gelen gruplar Yahudiliği değil Türk halkını ve Türkiye'yi tanıdılar. LP'nin tüm konserlerini izlemedim. Belki bayrak jestini daha önce gittiği ülkelerde yapılmıştır. Ama benim izlediğim konserlerde böyle bir jest yoktu.
Yinede en iyi konser Cartel'indi. Eskilerin de dediği gibi ne varsa eskilerde var
israil'de askerlik yapan Yahudi dövmecidir.
Yaşadıklarından ders alarak ellere ve yüze dövme yapmıyor.
4 kez evlenmiştir. Bir kızı vardır.
Dövüş sanatları hobisidir.
40'lı yaşlara merdiven dayayan ama en fazla 30 gösteren tatlı sert dövmecidir.
Yaşadıklarından ders alarak ellere ve yüze dövme yapmıyor.
4 kez evlenmiştir. Bir kızı vardır.
Dövüş sanatları hobisidir.
40'lı yaşlara merdiven dayayan ama en fazla 30 gösteren tatlı sert dövmecidir.
Kötü çizilmiş anime karakterlerine benzettiğim dövmeci.
Genç yaşında Guinness Rekorlar Kitabına giren dövmecidir.
Güzeldir, yeteneklidir, karizmatiktir, havalıdır ama burnu büyük değil mütevazidir.
Gözümdeki tek olumsuz özelliği erkek arkadaş seçimidir.
Kendisini izledikçe 'Analar neler doğuruyor be' dediğim, kıskanarak izlediğim zattır.
Güzeldir, yeteneklidir, karizmatiktir, havalıdır ama burnu büyük değil mütevazidir.
Gözümdeki tek olumsuz özelliği erkek arkadaş seçimidir.
Kendisini izledikçe 'Analar neler doğuruyor be' dediğim, kıskanarak izlediğim zattır.
Bear Mccreary'in Battlestar Galactica'nın 3 sezonunda çalmış muhteşem parçası.
Türkiye'de az insanin bildiği kalite ötesi müzüik adamı.
`All along the watchtower cover'ı
Allegro
Baltar's Dream ve
Heeding The Call ` mükemmel parçalarıdır.
Türkiye'de konser vermesini beklediğim zattır.
`All along the watchtower cover'ı
Allegro
Baltar's Dream ve
Heeding The Call ` mükemmel parçalarıdır.
Türkiye'de konser vermesini beklediğim zattır.
Dinlediğiniz zaman beyninizin farklı dalga boylarından işlediğini hissettiğiniz, sizi alıp başka diyarlara götüren
muhteşem melankolik Tiesto parçasıdır.
muhteşem melankolik Tiesto parçasıdır.
Provakasyonlara inanan ve provakasyonculara yaranmaya çalışan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu düşündüğüm yazar.
(bkz: Doğrular acı verir dostum)
(bkz: Doğrular acı verir dostum)
Çok ucuz provakasyon yapan yazar. işi gücünün bölücülük yaparak insanların sinirini bozmak olduğunu düşünüyorum.
Ucuz provakasyonlara izin verdiği için sözlük moderatörlerine kızıyorum.
Ucuz provakasyonlara izin verdiği için sözlük moderatörlerine kızıyorum.
Kürtler değil pkk sempatizanı bölücü kürtler. Aradaki farka dikkat edelim.
Zaten çizilen imaj hep ucuzca. Ezilen halk modundasınız. Ben doktor olan, devlet dairelerinde iyi meslek sahibi türklerle evlenen kürtler görmesem inanacağım bu yazılanlara.
Demek ki neymiş: Kardeşçe yaşamayı bilenler bu ülkede sorunsuz yaşıyormuş.
Özetle dostum bu tip yazılar bölücülük yapamıyor tam tersine bizleri daha da kenetliyor. Yani yanlış yoldasın, YEMEZLER!
Zaten çizilen imaj hep ucuzca. Ezilen halk modundasınız. Ben doktor olan, devlet dairelerinde iyi meslek sahibi türklerle evlenen kürtler görmesem inanacağım bu yazılanlara.
Demek ki neymiş: Kardeşçe yaşamayı bilenler bu ülkede sorunsuz yaşıyormuş.
Özetle dostum bu tip yazılar bölücülük yapamıyor tam tersine bizleri daha da kenetliyor. Yani yanlış yoldasın, YEMEZLER!
Zuhra Production adı altında kısa film yapan zattır. 13 Ocak 1985 doğumlu azimli yönetmendir.
'ÖLÜLER' kısa film 3.'sü gerçekleşen, 'Bursa Uluslararası ipek yolu Film Festivali - Ulusal Altın Karagöz Kısa Film Yarışması' finalist olarak gösterildi.
(bkz: Zuhra Production)
'ÖLÜLER' kısa film 3.'sü gerçekleşen, 'Bursa Uluslararası ipek yolu Film Festivali - Ulusal Altın Karagöz Kısa Film Yarışması' finalist olarak gösterildi.
(bkz: Zuhra Production)
En küçük oğlu kısa film çekmekte.
(bkz: Ahmet Turgul)
(bkz: Ahmet Turgul)
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir sözüne inanılası hatun.
itici ve yapmacık bir tipi var. Ama izledikçe samimi olduğunu anlıyorsunuz.
insanlara karşı olan önyargının başta ciddiye alınmaması gerektiğini bir kez daha görüyorsunuz.
Kendisini izledim beğendim. Bursa'lı olduğunu öğrenince daha da beğendim.
Kendisini bu yarışmada izmir'in güzel insanlarının çok kötü reklamını yapan zatlar çok üzdü.
izmirli görmesek tanımasak izmiri tiksindireceklerdi. Halk oylamayla iyi bir cevap vermiştir.
Kendisi birincidir.
itici ve yapmacık bir tipi var. Ama izledikçe samimi olduğunu anlıyorsunuz.
insanlara karşı olan önyargının başta ciddiye alınmaması gerektiğini bir kez daha görüyorsunuz.
Kendisini izledim beğendim. Bursa'lı olduğunu öğrenince daha da beğendim.
Kendisini bu yarışmada izmir'in güzel insanlarının çok kötü reklamını yapan zatlar çok üzdü.
izmirli görmesek tanımasak izmiri tiksindireceklerdi. Halk oylamayla iyi bir cevap vermiştir.
Kendisi birincidir.
Darwin'e kıl olan zihniyet nedense Darwin'in teorisi sayesinde ilerleyen bilim dallarının nimetlerinden yararlanmayı kendine hak bilir. Yararlananları da makbul görür.
Cleveland'ın sıkı bir Darwinci olduğunu öğrendim.
Okurken bu zihniyete güldüğüm ve keyiflendiğim bir yazı:
http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=122
Bilime köstek olmaya çalışırsan, siyaseti bilime alet edersen, adamı işte böyle maymun ederler.
(bkz: Darwine sordum One Minute dedi)
Cleveland'ın sıkı bir Darwinci olduğunu öğrendim.
Okurken bu zihniyete güldüğüm ve keyiflendiğim bir yazı:
http://haber.gazetevatan....;Categoryid=4&wid=122
Bilime köstek olmaya çalışırsan, siyaseti bilime alet edersen, adamı işte böyle maymun ederler.
(bkz: Darwine sordum One Minute dedi)
Ortadoğunun Fatih'i olarak anılan bir başbakanın oğlu. Bedelli askerlik askerlik yaparak babasının karizmasını çizmiştir.
Ara ara kanı beynime sıçratmayı başaran yazardır.
Kendisine gıcık olamazsınız. Onda şeytan tüyü var maalesef.
Kendisine gıcık olamazsınız. Onda şeytan tüyü var maalesef.
Saylon robot-insan olan melezlere deniliyor.
Centrion (sentrion) da toster dedikleri robotlara denilmekte. Diziden bu ayrım çok nadir yapılıyor.
(bkz: cylon)
Centrion (sentrion) da toster dedikleri robotlara denilmekte. Diziden bu ayrım çok nadir yapılıyor.
(bkz: cylon)